24 Kasım 2009 Salı

7 soruda öksürük

Özellikle kış aylarında çocuklarda en çok görülen rahatsızlıklardan biri öksürüktür. Kadıköy Şifa Sağlık Grubu Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Nilgün Gökyayla, çocuklarda öksürük ile ilgili merak edilen 7 soruyu cevapladı.
________________________________________

________________________________________

Çocuklardaki öksürüğün sebepleri nelerdir?
Enfeksiyon, aspirasyon, yabancı cisim, reaktif hava yolu, kistik fibroz, gastroesofageal reflü, pasif sigara içiciliği ve anatomik anomaliler nedeniyle öksürük görülür.
Neden daha çok kış aylarında görülür?
Kış aylarında soğuk algınlığı sendromuna neden olan virüsler ve bakteriler daha yaygın olarak havada bulunur. Ayrıca okul ortamı, toplu kapalı yaşam alanları da bu sıklığı etkiler.
Geceleri neden daha çok öksürürler?
Özellikle üst solunum yolu enfeksiyonuna bağlı öksürükler gece gözlenir. Yatış pozisyonuyla geniz akıntısı bronş ağacına akar ve öksürük refleksini uyarır.
Öksürüğe karşı ne yapılabilir?
Ailenin bu konuda sabırlı olup, doktorlarının yönlendirdiği şekilde davranmaları gerekir. Unutulmamalı ki her üst solunum yolu enfeksiyonundan sonra 6-8 hafta öksürük devam edebilir. Öksürüğü kesmek ailelerin amacı olmamalı. Altta yatan neden tedavi olunca öksürük de geçecektir.
Öksürük yapan ya da öksürükle birlikte görülen hastalıklar nelerdir?
Reaktif hava yolu hastalığı, tüm üst solunum yolu enfeksiyonları, bronşit, zatürre, boğmaca, kızamık, krup, kistik fibroz gibi hastalıklar öksürükle beraber seyreder.
Bu hastalıklara göre öksürük nasıl tedavi edilir?
Tüm enfeksiyonlara bağlı öksürüklerde genel amaç öksürüğü kesmek değil öksürüğe neden olan enfeksiyonu ya da rahatsızlığı gidermektir. Öksürük kesiciler kesinlikle tercih edilmemelidir! Çünkü bunlar öksürük refleksini baskılayarak bütün mukusun bronşlarda ve östaki borusunda birikmesine neden olarak süper enfeksiyon gelişmesine sebep olabilir. Tercihimiz bronş açıcılar ve geniz açıcı ilaçlar şeklinde olmalıdır.
Hangi durumlarda doktora başvurulmalı?
Öksürük kriz şeklinde geliyor ise ateşle beraber seyrediyorsa, günlük aktiviteleri ve gece uykusunu etkiliyorsa doktora başvurulmalıdır.
ZAMAN

27 Eylül 2009 Pazar

Öfkenin Vücutta Yarattığı Etkiler...



Öfke; hem psikolojik, hem de fizyolojik yönleri olan bir durum. Öfkeye kapıldığınızda, sinir sisteminiz bir dizi biyolojik reaksiyonu tetikler. Dr. Hasan İnsel'in verdiği bilgilere göre, öfkeden kaynaklanan stres hormonu artışları da ciddi sağlık problemlerine neden olabilir.
Bir yaz geldi ve yavaş yavaş geçiyor. Ramazan nedeniyle tatil yerlerinden dönüş de bu sene daha erken başladı. Evet şehirler dolmaya ve yazın hareketliliği de bitmeye başladı tabii. Yazın ne de olsa daha hareketli bir yaşam sürülüyor. Kış aylarının rehavetine kapılmadan belki bir geçiş dönemi yapıp kışı biraz daha hareketli geçirmeye bugünden başlanabilir oysa. Yani, hazır yazın sıcak günleri yavaş yavaş geçerken, yaşamımıza biraz egzersiz katabiliriz; mesela günde yarım saat, 40 dakika kadar tempolu yürüyebiliriz. Üstelik eskiden zannedildiği gibi bunu bir seferde yapmanın şart olmadığı, beşer, 10’ar dakikalık sürelere bölünmüş de olsa, atılan her adımın, yapılan her hareketin bize katlanarak sağlık olarak döndüğü ispatlandı.
Evet bu alışkanlığa sonbaharın ilk günlerinden başlarsak, bunu kışın da devam ettirebiliriz ve gelecek yaza daha fit, daha sağlıklı bir şekilde girebiliriz. Hem yazın güzel günlerinde aldığımız moralle bu daha da kolay yapılır sanırım.
İnsanlar ‘Pardon’ Diyebilse
Moral derken, bir yandan da ne çabuk strese ve gereksiz sinirlenebil-diğimiz dikkatimi çekti. Tatilden dönüş erken başladığında, İstanbul’da trafik de keşmekeş olmaya zamanından önce başladı. Ben de İntermed’deki penceremden, Nişantaşı köşesinde karşı tarafın yolunu gaddarca tıkayan ve inanılmaz bir şekilde kendilerini haklı gören sürücülerin, yollarını tıkadıkları kişilerle kavgalarını seyretmeye başladım zamanından önce.
Halbuki dövecekmiş gibi elleriyle acayip hareketler yapacaklarına, gülümseyip “pardon” diyebilse insanlar haksız olduklarında. Ne hoş olurdu. Niye bu öfke, yazık değil mi hem kendimize, hem de karşımızdakilere?
Yaşamın Bir Parçası
Hayatımızda öfkelenmek için binlerce neden bulabiliriz. Trafik kurallarına uymayan sürücülerden, ayakkabınızın altına yapışan sakıza, yemek siparişinin gecikmesinden bilgisayarın bozulmasına birçok olay karşısında öfkelenmek çoğumuz için yaşamın doğal bir parçası gibidir. Kuşkusuz herkesin öfkelenme eşiği farklıdır. Kimimiz bir kıvılcımla patlarken kimimiz için de bardağı taşıran son bir damla vardır. Ama sonuçta öfke herkesin zaman zaman dışa vurduğu bir insanlık durumu. Öfke belki sosyal yaşamda bir evliliğin bitmesine, bir iş kaybına veya ciddi yasal sorunlara neden olabilir, ama kesin olan bir şey var ki, uzun süreli ve tekrarlayan öfke hali sağlığa ciddi zararlar verebilir.
Ya Savaş Ya Kaç
Bunların genel anlamı, vücudunuzun yoğun bir fiziksel aktiviteye hazırlanmak için “vites değiştirmesidir”; yani “ya savaş, ya da kaç” yanıtının “savaş” bölümüdür. Stresli bir duruma maruz kaldığımızda vücudumuz savaşmaya ya da kaçmaya hazırlanır. Hastalık ve öfke arasında bağlantı kuran birçok çalışma var. 13 bini aşkın kişide yapılan büyük bir çalışmada öfke düzeyleri yüksek, ama kan basıncı normal olan insanlarda kalp krizi riskinin daha fazla olduğu bulunmuş. En öfkeli kişilerde kalp krizi olasılığı öfke düzeyi en düşük olanlara göre üç kat daha fazla. Normalde vücudumuzun öfkeye karşı fiziksel reaksiyonu kısa süreli olması amaçlanan bir reaksiyondur, bu reaksiyon, kişinin bir çatışma olasılığı karşısında, yukarıda dediğimiz gibi savaşma ya da kaçma gibi bir eylemi gerçekleştirmesine yarar.
Öfkenin Getirdikleri
Öfke acaba sadece bir duygu mudur? “Evet” diyorsanız yanılıyorsunuz. Öfke aslında hem psikolojik, hem de fizyolojik yönleri olan bir durum. Trafikte veya futbol maçı izlerken öfkeye kapıldığınızda, sinir sisteminiz bir dizi biyolojik reaksiyonu tetikler:
- Kortizol gibi hormonların düzeyi artar.
- Solunumunuz hızlanır.
- Nabzınız hızlanır.
- Tansiyonunuz yükselir.
- Terlemeye başlarsınız.
- Gözbebekleriniz genişler.
Sağlığa da Çevreye de Zarar
Oysa öfkenin tetiklediği bu hormonal patlama hali çok sık veya devamlı olarak tekrarlanırsa, bunun uzun dönemli etkileri olabilir. Öfkeden kaynaklanan stres hormonu artışları ciddi sağlık problemlerine neden olabilir. Bu hormonlar iltihaba neden olan ve kalp damar hastalığı riskini artıran C-reaktif protein düzeylerini de artırabilir. Öfke, kalp ritminde elektriksel bozukluklara da yol açabilmektedir.
Yerine göre sudan sebeplerle oluşan öfke sağlığımıza da, çevremize de zarar. Bu nedenle eğer öfkeniz çevrenizdekileri ve en önemlisi sizi de rahatsız ediyorsa, bu konuyu doktorunuzla görüşün, onun önerdiği bir psikiyatr doktordan profesyonel yardım almanız, inanın sağlığınıza yıllar kazandırabilir. (Milliyet)

WWW.AİLEM.COM
Mutluluk İçin Umutlu İnsanlarla Dost Olun!
Bireylerin kendilerini sorun çözücü olarak görmeleri ve olayların neden ve sonuçları hakkında bütün ihtimalleri düşünüp seçenek araması gerektiğini kaydeden uzmanlar, her zaman bir çıkış yolunun bulunduğunu vurguladı. Olumsuz duygular hakkında özgürce konuşulması ve kötü durumlarda iyinin aranması gerektiğini belirten uzmanlar şu önerilerde bulunuyor.
Mutluluk önerileri
*Çevrenize ve kendinize boş teşvik konuşmaları yapmaktan kaçının.
*Tam çözüme ulaşılamayacaksa, kısmi çözümlere başvurun ve rıza gösterin.
*Umutlu insanlarla bir arada olun.
*Entelektüel alışkanlıklarınızı değiştirin.
*Zamanınızın belli bir kısmını mutlaka dinlenmeye ayırın.
*Yeni insanlar tanıyın.
*Aşırı genellemelerden kaçının.
*Olayları hemen bireyselleştirmeyin.
*Olayların olumlu yönlerini görmeye çalışın.
*Minnet duygusunu küçümsemeyin, bu size insan olduğunuzu hatırlatır
*Her zaman, asla, kesinlikle, hiçbir zaman, mutlaka, ...meli, ...malı, ...mak, ...mek, zorunda ve benzeri kelimeleri günlük konuşmalarınızda ne kadar çoksa, o kadar depresyona adaysınızdır. Bunları sık kullanmanmaya özen gösterin.


www.ailem.com
AĞLAMAK İYİDİR


Fransız psikiyatr Patrick Lemoine, Gözyaşlarının Cinsiyeti adlı kitabında, ağlamanın depresyona iyi geldiğini belirtiyor.
Lemoine, kadınların erkeklere oranla daha çok ağladıkları için duygularını da daha iyi kontrol altında tutmayı başardıklarına inanıyor.
Fransız uzman, gözyaşlarının duyguların bir çeşit iletişim yolu olduğu, kızgınlık, korku, öfke, mutluluk ve üzüntünün gösterilmesinde önemli bir araç vazifesi gördüğünü düşünüyor.
Psikiyatr Patrick Lemoine a göre, erkekler de ağlamayı becerebilseler şiddet kullanma ve alkolizm tehlikesinden kısmen kurtulabilecek ve kendileriyle daha barışık yaşayabilecek.
Doktor Lemoine, 21. yüzyıl erkeğinin, ağlamanın hüner sayılmadığı bir kültür ortamında yetiştirildiğini, oysa ortaçağda erkeklerin ağlamasının yadırganacak bir durum değil, doğal bir tepki olarak görüldüğüne dikkat çekiyor.
Lemoine, hormonal etkenlerin, kadınların erkeklere oranla daha fazla ağlamasında etkili olduğunu da düşünüyor.

30 Temmuz 2008 Çarşamba

MUTLULUĞUN YOLLARI
Bilim adamlarına göre mutluluk öğrenilebilir. Yani alın yazısı ile ilgili olmadığını söylüyorlar. Mutlu olmak için herkes çeşitli yollar buluyor. Bir başka deyişle lotodan milyarlar çıkmasına veya genlere ihtiyaç yok. İsteyen insanlar mutluluğu gevşeyerek, dokunarak hatta bir küçük çoçuğun gülüşünde, bir bebeğin yumuk ellerinde ve stres halinde bile mutluluğu bulmak mümkünmüş diyorlar. Alman Bunte Dergisinin son sayısında uzman Wilhelm Schmid Bode mutluluk reçetesini açıklamış:

ÇOCUKLARA

nketlere göre en büyük mutluluk çocuğuyla birlikte dünyayı çocuk gözleriyle algılamak için ikinci bir şans elde edenler daha mutlu daha heycanlı sınırsız ve pespembe. Bol bol çocuklarla oynayın ilgilenin.

KIRMIZI BİBER

Acı kırmızı biber önce insanda cehennem duygusu uyandırır. Ancak hemen arkasından ödülü geliyor. Biberde "Capsacıh" adlı madde damakta endorfin salgılanmasıyla acıları dindiriyor, insanı mutlu kılıyor. Bol acı yiyen Asyalılar onun için mutlular.

ÇİÇEKLER

Doğaya saygı gösteren mutlu olmayı da bilir. Araştırmalara göre çiçek insanın mutluluk düzeyini yüzde yüz arttırıyor.MOR RENKMor renk araştırmacılara göre insan ruhunu dengeye kavuşturuyor. Kırmızı insanı aktif yaparken mavi dinlendirirken kırmızı ve mavinin karışımı olan mor dengeyi sağlıyor.

ÇİKOLATA

Flört etmek gibi birşey. Bir kalem yemek mutluluk hormonu seratonin anında beyin dolaşımına çıkıyor. İçindeki penilatin "lamin" insanı bulutlara çıkıyor.MUZKendinizi güçsüz ve sinirli mi hissediyorsunuz? hemen bir muz yiyin. Magnezyum ve Kalsiyum içeren bu meyva strese karşı birebir. O da mutluluk hormanı serotonin kışkırtıyor.

GÜLMEK

Herşeyi ciddiye alanlar baştan kaybediyor. Gülmek gülümsemek insanı sağlıklı ve mutlu yapıyor. Bir kahkaha bin porsiyona bedeldir sözü doğrudur.

SPOR

Spor yaparken de sonrasında da mutluluk hormanı salgılanıyor. Açık havada tenis oynamak koşu yapmak sıkı bir yürüyüş mutluluk hormonu serotonin salgılamasını sağlıyor. Bulduğunuz her fırsatta spor yapın.

GÜNLÜK TUTMAK

İnsanın gerçek mutluluğu dışarda değil iç dünyasındadır. Günlük tutmak insanın pusulası olabilir. Başımızdan geçen olayları mutlu anıları özellikle vurgulayarak kağıda dökerek bunları kalıcı kılmış oluruz.

TANRIYA İNANÇİ

statistiklere göre Allaha inananlar zor durumlarla karşılaştıklarında daha dayanıklı oluyorlar. Yaradana inanç insanı mutlu ve sağlıklı kılıyor.

MASAJ

Masaj yaptırmak vücuttaki toksinlerin laktik asidin gitmesini sağlıyor, rahatlatıyor ve mutluluk hormonunu çalıştırarak sakinleştirdiği biliniyor.MÜZİKŞarkı söylemek, şarkı dinlemek güzel bir müzik insanı mutlu ederken stresi yok ediyor.

BİTKİ ÇAYLARI

Bilinen bir sürü faydası olan bu çaylar insanı hem sağlıklı hem dinç kılıyor.

İYİMSERLİKTüm zor anlarda engellerde insanların iyimser olması bağışıklık sistemini olumlu etkiliyor.

REİKİ

Sağlıklı insanlarda hastalıklara karşı önleyici etkisi, canladırıcı dinç kılma özelliği ile diğer insanlarda şifa bulma amacıyla kullanılıyor. Mutluluk ve relax etkisi olduğu biliniyor.

DOSTLUK

Arkadaşları ile olan insanlar kendilerini daha mutlu hissediyor. Dostluğun en iyi yanları karşılıklı güven ve birbirlerini dinleme yeteneğidir.

MEDİTASYON

Gevşeme teknikleri insanın ruhundaki sıkıntıları atar. Gevşemiş bir insan yaşadığı anın tadını çıkarır, çevresindeki küçük mutlulukları bulabilir.

EVCİL HAYVANKuş, kedi, balık, köpek, civciv. Ev hayvanları ile uğraşanların çok mutlu ve sağlıklı yaşadığı bilimsel bir gerçek.

EV İŞLERİ

İnanılır gibi değil ama gerçek Erkeklerin yüzde onikisi yemek pişirip ütü yaparak ev temizleyerek mutlu olduğunu söylüyor. İşin en iyi yanı erkekler ev işi yapınca kadınlar da mutlu oluyor

.www.mutluolmaninyollari.com
SİGARAYI BIRAKMANIZ İÇİN 101 NEDEN
1-Bırakmak sorun değil, çözüm.
2-bırakmak için daha bir çok neden bulabilirsiniz.
3-Sigara iktidarsız yapar.
4-İnsanlara tekrar başladığınızı söylemek istemezsiniz.
5-Babanız anneniz sizinle gurur duyacaktır.
6-Bir tiryaki asla gerçekten özgür değildir.
7-Bir paket sigaraya her gün verdiğiniz parayla bir yılda neler yapabilirsiniz eşinize çocuğunuza ,annenize veya babanıza neler alabilirsiniz.
8-Çöpe atacak paranız yok…
9-Nikotin böcek zehri olarak kullanılmaktadır.
10-Bir röntgen bin söze bedeldir.
11-Tat alıcılarınız iş başına dönmek istiyorlar.
12-Dişleriniz sararır,çirkin bir görünüm alır…
13-Cildiniz daha düzgün sağlıklı sivilcesiz…
14-Yoruldunuz,göğsünüzün belli bir noktası ağrıyor,merdiven çıkamıyorsunuz…
15-Genç ölenler sadece iyiler değildir.
16-Bazı darbeler öldürmez söndürür.
17-Sadece bir kere yaşlanırsınız o da şanslıysanız.
18-Kanser cidden can yakar.
19-İki saatlik filmleri kesintisiz izleyebilirsiniz.
20-Toplantılar da izin istemek zorunda kalmazsınız,sigara kriziniz tutmaz.
21-Nihayet özgürleşme yolunda bir adım attınız.
22-Değişme gücüne sahipsiniz,yeter ki isteyin.
23-Perde yıkama faturalarınız azalır.Perdeleriniz daha uzun süre beyaz kalır!
24-Kalp krizleri genelde acı verir.
25-Karbon monoksit!
26-Kanserojenler!
27-Leş gibi kokan kıyafetler!
28-Sigara içenler vaktinden önce yaşlı görünmeye başlarlar.
29-Bırakmak için en iyi zaman hemen şimdidir.
30-Hamilelik sırasında sigara içmek doğmamış çocukta ciddi sağlık sorunlarına yol açar.
31-Sigara içen anneler, nikotini göğüslerindeki sütle emzirdikleri çocuğa da geçirirler.
32-Sigarayı bırakanlar sigarayı içenlerden daha uzun yaşarlar.
33-Zatürre
34-Ağız kanseri
35-Dil kanseri
36-Böbrek kanseri
37-Mesane kanseri
38-Osteoporoz.
39-Pankreas kanseri
40-Bunaklık
41-Bacak ağrılarınız sona erer.
42-Sigara içmek akciğer kapasitesini düşürür.
43-Ameliyat öncesi komplikasyon riski azalır.
44-Damar hastalıkları yüzünden uzuvların kesilmesi gerekebilir
45-Dayanıklılığınızın direncinizin artması.
46-Parmaklarınızın temiz olması.
47-Otobüsün peşinden koşup yakalayabilmek.
48-Mobilyalarınızın tozunu daha az almak.
49-Bırakmak için asla geç değildir.
50-Yeter i isteyin .
51-Dişçinize gittiğinizde utanmamak.
52-Diliniz bir karış dışarıda dolaşmaya son.
53-Kalp krizini beklemektense şimdiden bırakmak daha iyidir.
54-Derin bir nefes aldıktan sonra öksürmemek.
55-Felç geçirdikten sonra sigarayı tutmak hiç de kolay olmaz.
56-Röntgendeki lekeler.
57-Sigaranız bittiğinde küllükteki en uzun sigarayı aramaya son.
58-Daha işe varmadan yorgun hissetmeye son.
59-Ferah ve temiz kokan ev…Bayanlar!
60-Boğaz kurumasına son.
61-Katran yoları güçlendirir,ciğerleri ise zayıflatır.
62-Sigaraya harcanan para emeklilik hesabına yatırılsa ,iyi bir ihtiyat akçesi olur.
63-Bıraktıktan sonra her şeyi yapabilecek gücü hissedeceksiniz.
64-Bebek ölümlerinin yüzde onu hamilelik sırasında sigara içmekten kaynaklanır.
65-Uyanık kalmanın daha sağlıklı yolları vardır.
66-Tek ciğerinizle nefesinizi tutmak güçtür.
67-Pek çok yiyeceğin tadının çocukluğunuzdaki gibi güzel olduğunu keşfedeceksiniz.
68-İzmariti söndürmenin vakti geldi.
69-Bedeninizin sesine kulak vermediğinizi biliyorsunuz.
70-Şimdi bir sigara içerseniz on beş dakika sonra cidden bir ikincisini isteyeceksiniz.
71-Evde sigara ikramına son.
72-Bırakmak kolay bir hedef değil ama başarılabilir bir hedef.
73-Çok sevdiğiniz biri sigara içtiği için zamansız ölmüştür.
74-Sigara aşırmak için yaşınız epey ilerlemişti.
75-Daha sağlıklı,iyi bir hayat istiyorsunuz.
76-Zinde yürüyüşler yapmak.
77-Eski bir tiryaki olmak keyif vericidir.
78-Yaşamınızın kontrolünü elinize almak istersiniz.
79-Bir tiryaki olmaktan nefret ediyorsunuz.
80-Sigara içmekten nefret ediyorsunuz.
81-Sinirli olduğunuz da sigara içmek asla durumu değiştirmeyecektir.
82-Sigara içmekten bıkmışsınızdır.
83-Her bir sigara yaşamınızdan on dakika çalar.
84-Nefes almak iyidir,almamaksa kötü.
85-El ve ayaklardaki üşümeye son.
86-Daha canlı bir gülüş ve bunun içinde daha iyi bir neden.
87-İçtiğiniz son sigaranın üzerinden yirmi dakika geçmişse kan basıncınız normale düşmeye başlar.
88-İçtiğiniz son sigaranın üzerinden yirmi dakika geçmişse el ve ayak sıcaklıklarınız artmıştır.
89-İçtiğiniz son sigaranın üzerinden yirmi dakika geçmişse nabzınız normale düşmeye başlamıştır.
90-İçtiğiniz son sigaranın üzerinden sekiz saat geçmişse kanınızdaki karbon monoksit düzeyi normale düşmüştür.
91-Bıraktıktan sonra iki ila dört hafta içerisinde akciğerleriniz yüzde otuz daha verimli çalışacaktır.
92-Bıraktıktan bir yıl sonra koroner kalp yetmezliği riskiniz sigara içen birine oranla yarı yarıya azalacaktır.
93-Bıraktıktan sonra bir ila dokuz ay içerisinde vücudunuz genel olarak daha enerji dolu olacaktır.
94-Bıraktıktan sonra bir ila dokuz ay içerisinde öksürük nöbetleriniz.sinüs tıkanıklarınız,bitkinliğiniz ve nefes darlığınız azalacaktır.
95-Sigarayı bırakanlar sigarayı içenlerden daha uzun yaşarlar.
96-Çikolatanın tadını unuttunuz.
97-Kravatınızdaki yanıklar.
98-Sigara içmek egzos borusunun emmeye benzetilmiştir.
99-Torunlarınıza yetişmeyi denemek istersiniz.
100-Boş yere sigaraya “kanser çubuğu denmiyor.
101-Sigarayı bırakan hiç kimse “Keşke bırakmasaydım,”dememiştir.

İsrafı önleyelim,iyi bir model örnek insan olabilme yolunda bu gibi zararlı alışkanlıklarla gelin hep beraber mücadele edelim.Her yaktığınız sigara ile sadece kendiniz değil çevrenize,ailenize maddi manevi zarar verdiğinizi asla unutmayın.

Sağlıcakla kalın.Unutmayın istemek sadece istemek ,yeter ki isteyin siz onu bırakın o sizi yarı yolda bırakmadan…
AFFETMENİN İYİLEŞTİRİCİ GÜCÜ
AFFETMENİN ON PRENSİBİ
Şunları yaptığınızda affetmeye başlarsınız;

1-Hayatın adil olmadığını ve diğer insanların sizden daha farklı kurallarla oynayabileceğini kabul ettiğinizde,

2-Kendi koşullarınızdan dolayı başkalarını suçlamayı bıraktığınızda,

3-Sizi inciten kişiyi değiştiremeyeceğinizi ve sadece kendinizi değiştirebileceğinizi anladığınız da,

4-Öfke ve kırgınlığın başınıza bazı nahoş ve hatta zararlı bir olay getireceğini kabul ettiğinizde,

5-Acılı hikayenizdeki –sizin-“mağduriyet hikayeniz”-sıkıntılı olayları bakış mevcut açınız yerine,daha geniş içerik katarak yeniden çerçevelediğinizde,

6-Affetme seçeneğini tek başına seçeceğinizi anladığınızda,

7-Sizin inciten kişiyle ilgili düşüncelerinizi onun yaşamıyla empati kurarak alçak gönüllülükle değiştirdiğinizde,

8-Memnuniyetsizlikten tatmin olma duygusuna geçmeyi amaç edindiğinizde ,

9-Affetmenin zaman alacağını ve acele etmemek gerektiğini anladığınızda,

10-Kendi hayatınızın ve geleceğinizin sorumluluğunu üzerinize aldığınızda.

Eğer yaşamak istiyorsanız,bir noktada affetmeyi seçmelisiniz.


Herkes kızabilir-bu çok kolaydır-ancak bu kızgınlığı doğru insana,doğru ölçüde ,doğru zamanda ,haklı bir sebeple ve haklı bir yol tutarak yapmak gerekir.İşte bu,herkesin yapabileceği bir şey değildir ve kolay da değildir.

ARİSTOTELES

“KEYİFLİ BİR KALP İLAÇ GİBİ İYİ GELİR.”
Harici bir sebepten dolayı kederliyseniz,hissettiğiniz acı o sebepten değildir,sadece onunla ilgili zannınızdır ve bundan her an kendinizi çekip çıkarabilecek gücünüz vardır.
Marcus Antonius


SİZDEN ALINAMAYACAK TEK ÖZGÜRLÜK SEÇİM YAPMA ÖZGÜRLÜĞÜDÜR.
Victor Franki



Alçak gönüllülük şunları yapabilmenizi sağlar:

*Kendi hatalarınızı tasdik etmek

*Sınırlarınızı kabul etmek

*Hatalarınızın sorumluluğunu aLmak

*Yaptığınız hatalardan dolayın özür dilemek

*Birinin sizi düzeltmesini ve sizinle ilgili geri bildirim vermesini incelikle kabul etmek

*Hatalardan ders çıkarmak

*Kendi davranışlarınızı daha kati bir biçimde incelemek

*Başkaları hakkında güzel şeyler düşünüp söylemek

*Başka insanların başarılarına sevinmek

*İyi durum da da,kötü durumda sahip olduğunuz nimetleri düşünmek

*Geçmişteki davranışları ne olursa olsun herkese saygıyla davranmak.
EMPATİ GELİŞTİREBİLMEK İÇİN ÜÇ ADIM

Sizi inciten insanlarla empati kurabilmek için becerinizi nasıl arttırabilirsiniz?Empati geliştirmenin üç adımı vardır.
Bunlar:
1-Sizi inciten kişiyle farklı olduğunuzu düşünmek yerine onunla benzer yönlerinizin daha fazla olduğunu kabul etmek.
2-Kendi kusurlarınızı ve başka insanları sizin de incitme eğiliminiz olduğunu kabul etmek.
3-Herkesin değişebileceğini kendinize hatırlatmak.


SADECE SEYREDEREK ÇOK ŞEY GÖZLEMLERSİNİZ.

Yogi Berra



Affetmek ve geleceğe umutla bakmak…

Hiç kimse geri dönüp yeni bir başlangıç yapamaz ancak herkes bugün bir başlangıç yapabilir ve kendine yeni bir gelecek hazırlayabilir.

Maria ROBİNSON

AFFETMEDEN GELECEK OLMAZ…

Hatalar insan olmanın bir parçasıdır.
Hatalarınızın kıymetini bilin çünkü onlar;ancak zor yolla öğrenilebilen değerli hayat dersleridir.
Eğer ölümcül bir hata değilse!
Fakat o zaman da başkaları ders alır.

AL FRANKEN




KENDİNİZE NASIL DAVRANILMASINI İSTERSENİZ,BAŞKALARINA DA ÖYLE DAVRANIN.
KAYNAK:
AFFETMENİN İYİLEŞTİRİCİ GÜCÜ
DR.DİCK TİBBİTS
KALEMUS
ÇEVİREN:HANDE CANLI